Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlıyor.
Bakan Tunç’un gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarından satır başları şöyle:
9’UNCU YARGI PAKETİ
9. Yargı Paketi, ekim ayına kaldı. Meclis’in çalışma takvimine yetiştiremedik. Taslak çalışmasına bakanlığımızda katkı sağladık. Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlandı, Genel Kurul aşamasında sıra sayısı aldı. Meclis ara verme dönemi başladı, ekim ayında ilk işlerden biri olacak.
9. Yargı Paketi’nde önemli düzenlemeler var. Arabuluculuk sistemini daha da etkinleştirmeye yönelik, tecrübeli hukukçuların arabulucu olabilmesine yönelik düzenlemeler vardı. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini önemsiyoruz.
İstinaf dairelerindeki iş yoğunluğunu azaltmaya yönelik çalışmalarımız var. İstinafta ön incelemeye yönelik bir maddemiz var. İstinaf mahkemelerinde dosya daireye geldiğinde 1 ay içinde ön incelemeyi tamamlayıp görevli olup olmadığına karar vermesi lazım. 1 ay içerisinde istinaf hukuk dairesi ön incelemeyi yapacak, görevli mahkemeye gönderecek, görevli mahkeme de karar verecek. Dolayısıyla dosyanın aylarca sürüncemede kalması önlenecek.
Sosyal medya yoluyla hakaretler arttı. Bunu önlemeye yönelik çalışmalarımız var. Sosyal medya yoluyla işlenen hakaret suçlarını ön elemeye tabi kılmak istiyoruz. Orada da o suçların azaltılmasına yönelik düzenlemeler var.
KADINLAR İÇİN SOYADI DÜZENLEMESİ
Bu konu çok tartışıldı. Özellikle kadının soyadıyla ilgili AYM’nin iptal kararından sonra bir düzenleme yapmak gerekiyordu. Medeni kanunumuzun ilk halinde kadın evlenmekle kocasının soyadını alır şeklindeki düzenleme sonraki yıllarda kızlık soyadıyla birlikte kocasının soyadını kullanabilir şeklinde değişiklik olmuştu. AYM, ‘Kendi soyadını kullanabilir’ şeklinde bir karara vardı. Buradaki karar TBMM’nin… Medeni kanunumuzun o maddesi iptal edildiği için bir düzenleme gerekiyor.
Medeni kanunla ilgili, aile hukuku bahsiyle alakalı bir takım sorunlar var. Boşanma davalarının uzun sürmemesi lazım. Özellikle kadınların mağduriyeti söz konusu olabiliyor. Uzun süren davalar istemediğimiz durumlara varabiliyor. Boşanma davalarının uzun sürmeden sonuçlanması lazım.
‘Aile hukukunu yeniden gözden geçireceğiz’ demiştim. Bu hemen kamuoyunda ‘Adalet Bakanı medeni kanunu silbaştan yazacağız’ diyor şeklinde eleştiriler oldu. Hala bunu tekrar edenler var. Medeni kanunumuz 2001 yılında baştan sona değişmişti. Dolayısıyla medeni kanunumuz bizim özellikle hem kişiler hem aile hukuku bakımından önemli bir temel kanunumuz. Yıllar içerisinde toplumun ihtiyaçları kapsamında elbette ki değişmesi gereken hususlar varsa TBMM’nin takdirinde olan bir husus. Beni morada söylediğim, aile hukuku sorunlarını ele alacak bir sempozyum yapıyoruz. Sempozyumun çıktıları doğrultusunda önerilerde bulunacağız dedim.
Kadının soyadında da böyle bir tartışma söz konusu ediliyor. AYM’nin gerekçesi ortada. Bu gerekçe doğrultusunda TBMM’de milletvekillerimiz en doğru kararı verecektir.
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ
Reform süreci hiçbir zaman bitmez. Hukuk sürekli gelişir. Milletin taleplerine duyarlı olursanız o ihtiyaçları hissedersiniz. 22 yıldan bu yana önemli reformlar yaptık. Yargı birliğini sağlayan önemli reformları hayata geçirdik. Yargı alanında özellikle uygulamaya yönelik planlı bir reform sürecini 2009’dan itibaren başlatmıştık.
Önümüzdeki yargı reformu strateji belgesi hazılığı yapılırken, önceki belgelerde tutturulamayan hedefleri de dikkate alarak bir hazırlık yapıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın ilk yargı reformunda vizyon olarak 3 ana konuyu ele alıyoruz. Hukukun üstünlüğünü esas alacak, öngörülebilir olacak ve gecikmeyen bir adalet sistemi olacak.