Her uçağın kapasitesi ile paralel olarak alabileceği maksimum bir hız vardır. Eğer bu hız aşılırsa, bazı problemler ortaya çıkabilir.
Gelin, pilotların hız sınırını açtıkları durumda neler olur bakalım.
Çoğu yolcu uçağı da dahil olmak üzere modern uçaklarda, uçuş veri izleme sistemleri bulunur.
Genellikle FOQA (Uçuş Operasyonları Kalite Güvencesi) olarak adlandırılan bu bilgiler, operatörler tarafından anında indirilebilir ve raporlanabilir. Yalnızca 3048 metrenin altındaki hızlar ölçülemez.
Aynı zamanda kanatların aşırı hızları, parametre aşımları açısından sürekli olarak izlenir. Uçuş veri monitörü bir aşırı hız değeri kaydederse, ilgili veriler hava yolunun güvenlik veya uçuş standartları departmanına iletilir.
Hız kısıtlamalarını ihlal eden pilot sayısı oldukça azdır.
Çoğu aşırı hız, anlık gelişir. Anlık olduğu için de uçağın ya da yolcuların zarar görme ihtimali oldukça azdır. Aşırı hızlar genellikle öngörülemeyen türbülanslar sebebiyle rüzgar kesmesinden kaynaklanır.
Aşırı hızın bir diğer nedeni, pilotun otopilotta amaçladığından farklı bir uçuş yolu modu kullanmasından ileri gelir. Bu da hızın kontrol edilememesine veya istenenden daha yüksek bir iniş oranına sebep olur.
Yine bu durum da mod bildirim cihazının kontrol edilmemesi nedeniyle olur ve modern uçaklar, bu tür hatalar olduğunda şirketleri bu olaylardan haberdar eder.
En önemlisi, aşırı hızın genellikle istemsiz oluşudur.
Ancak kasıtlı ihmal, kurallardan ve düzenlemelerden kasıtlı bir sapma veya genel olarak güvenli kabul edilmeyen bir şekilde uçuş söz konusu olduğunda da pilot, tüm bunları özel raporlama sistemi aracılığıyla gönüllü olarak bildirmelidir.
Eğer hava yolu ya da şirketler, yapılan hataların kasıtlı olduğuna karar verirse pilot, çeşitli disiplin cezalarıyla karşı karşıya kalır ve tekrar eğitime gönderilir.